30 Nisan 2010 Cuma

BİR RİCAM OLACAK!!!


Sevgili lezzetsever arkadaşlarım bugun sizlerel bir tarifim ile degil bir rica ile karsınızdayım. Ogullarımla birlikte  facebokta bir yarısmaya katıldım. Bu linki tıklayıp (fotografımızın altındaki begendim yerini, hemen yorum yazılan yerın yanındaki begendim yazısını) begenerek bana destek olursanız çok sevınırım..Şimdiden destegınız ıcın müteşekkirim..
Fotoğrafımızın linki:
http://apps.facebook.com/favoricanimannem/album.php?fotografID=2546
Sevgi ve Saygılarımla

27 Nisan 2010 Salı

YUMURTALI ISPANAK

Sevgili Lezzetseverler;
Hani en pahalı ve değişik isimli yemekler karşısında tercih edeceğiniz, her zaman  "harika olmuş!" yorumunu alabileceğiniz, hemen  hemen herkesin tarifini bildigi ve canınızın ıstedigi anda malzemesinin bile  evde hazır  bulundugu , size anne mutfağını, aile olmayı anımsatan yemekler vardır ya... İşte yumurtalı ıspanak yukarıdaki uzun cümlede geçen tüm tanımları taşıyor benim için. Belki şimdi diyeceksiniz "bir yemek sitesi yazarına yakışmaz belki yumurtalı ıspanak tarifi vermek" ama ben yinede bilmiyenlerin ve hiç yapmayanların oldugunu düşünerek,  bugün bu tarifi seçtim.
AFİYET OLSUN..
MALZEMELER:
1 kilo ıspanak
2 adet kuru soğan
1 adet domates
5 adet yumurta
Tuz 
Karabiber
Kırmızı biber
YAPILIŞI:
SOğanlar yemeklik doğranıp kavrulur. Soganlar kavrulduğunda doğranmış ıspanaklar eklenir. İyice kavrulduktan sonra  tuz ve istenilen baharatlar da ilave edilerek üzeri kapatılıp biraz pişirilir. Ispanaklara yumurtalar için yer yer yuva açılır.  O yuvaların içine yumurtalar kırılır istenildigi kıvamda pişirilip, arzuya göre üzerine yag yakılıp servis yapılır.
AFİYET OLSUN

23 Nisan 2010 Cuma

DORİTOSLU, NOHUTLU, ACILI EZME

Sevgili Lezzetsever Dostlarım, Arkadaşlarım;
Doritoslu , nohutlu acılı ezme, Çantada tarif yarışması için ilk kez deneyerek ürettigim daha önce hiç yapmadıgım bir tarif oldu. Beni yarışmaya davet eden sevgili Nilay'a (Mutfak Sırlarına ) teşekkür edip, bu yarışmaya katılan herkese kolay gelsin diyorum ve  bu tarifimi gönderiyorum.
MALZEMELER:
2 adet kırmızı biber,
4-5 diş sarımsak,
1/2 çay bardagı zeytinyag,
1 tutam tuz,
1 tutam karabiber,
1 tutam acı kırmızı biber,
400 gr haslanmiş nohut,
4-5 kaşık tahin.
10-15 tane Doritos çantada keklik cipsi
YAPILIŞI.
Tavamıza aldıgımız yagımızda, ince ince dogradıgımız sarımsaklarımızı öldürüyoruz. Daha sonra çok ince ince dogranmış kırmızı biberlerimizi ekliyoruz. Haşlanmış olan nohutumuzu  bir blendır yardımı ile püre haline getirip tahin ve baharatlarımızı ekliyoruz. Doritos cipslerimizi de robotta un halıne getirdikten sonra diger malzemelerimiz ile  karıştırıyoruz. Servis tabagımıza alıp süsleyerek servis yapıyoruz.
Afiyet olsun.

22 Nisan 2010 Perşembe

DENİZ EMRE'NİN KAHVALTI KÖYÜ

Sevgili Lezzetseverler;
Çocuklarımızın bir an önce kendi başına sorunsuz yemek yemeye başlamasını özlemle bekleriz. Ancak bu günlere ulasabılmek ıcın çok çaba ve sabır gerekir. Çünkü sütlü, yumuşak,  tatlı, besinlerden sonra, onları sert ve degişik gıdalara alıştırmak çok zor oluyor! Burada işin işine anne babaların yaratıcılıgı giriyor.İşte bu tarıfte onlardan bir tanesi. Yarın 23 Nisan, çocuklarımızı sevındırmek ve onlara sürprız bır kahvaltı hazırlamak adına  bu tarifi çocuğunuzla birlikte hazırlayabilir ve kahvaltıyı bir eglenceye dönüstürebilirsiniz. Oglum Deniz Emrenın yüzündekı gülücükten ne kadar mutlu oldugunu görebilirsiniz:)))
Malzemeler:
2 dilim tost ekmeği
1 tatlı kaşığı krem peynir
30 gram beyazpeynir
Mısır taneleri
Kırmızıbiber
1 küçük salatalık
1 haşlanmış yumurta
1 kiraz domates
5'er yeşil ve siyah zeytin
1 tatlı kaşığı reçel
1 tutam kıyılmış dereotu
1 dal maydanoz
Hazırlanışı:
 Bir dilim dost ekmeğini bir tabağa yerleştirin. Diğer ekmekten üçgen bir parça keserek tabaktaki ekmeğin üzerine çatı şeklinde yerleştirin. Kalan ekmek parçasından dikdörtgen küçük bir parça kesip baca şekli verin. Beyazpeynirden dikdörtgen bir parça kesin. Kapı olacak şekilde ekmeğin üzerine , kalan peynirden 2 küçük kare kesip pencere şekli verin. Kırmızıbiberden önce kapı için uzun ince bir parça kesip peynirin ortasına gelecek şekilde yerleştirin. Kare kestiğiniz kırmızıbiberin yanından üçgen bir parça daha kesin. Bu parçayı perde olarak kare peynirlerin üzerine yerleştirin. Çatı ile bacanın üzerine çilek veya vişne reçeli sürün. Ağaç yapımı için salatalıkları 5-6 cm boyunda bir dilim kesin. Ev olarak hazırladığınız tost ekmeğinin yanına yerleştirebilir. Üzerine yumurtadan yuvarlak bir dilim kesip yerleştirin. Yumurtanın etrafına sırasıyla yeşil ve siyah zeytinlerden yuvarlak dilimler kesip yerleştirin. Salatalıktan ağaç gövdesinin yanına kıyılmış maydanoz ile yaprak görüntüsünü çocuğunuz yapabilir. Kıyılmış dereotlarını da salatalığın alt kısımlarına serpiştirerek çimen yapabilir. Ortadan ikiye kestiğiniz kiraz domatesleri güneş yapımı için kullanabilir. Domatesin etrafına mısır taneleri sıralayabilir. Kahvaltımız hazır.
Afiyet olsun..

20 Nisan 2010 Salı

TURUNÇ PELTELİ CHEESECAKE


MALZEMELER:
Hamur için:
1 yumurta
100 gr tereyağ
1 çay bardağı şeker
Bir fiske tuz
Bir fiske şeker
Alabildiği kadar un(1.5 bardak kadar)
Not: Cheesecake tabanını yukarıdaki tarife göre hazırlamanızı öneririm. . Dolayısıyla kısa yoldan taban hazırlamak isteyenler için de malzemeleri ve kısa anlatılışını buraya eklemek istedim: Yukarıdaki malzemeler yerine ;
1.5 su bardağı dövülmüş Eti Burçak bisküvi (1 paketten biraz daha fazla),
2 çorba kaşığı şeker
3 çorba kaşığı eritilmiş tereyağı
Tüm malzemeleri karıştırıp tabana (ve dilerseniz kenarlara) yayıp önceden ısıtılmış fırında 180 derecede 10 dakika pişirip soğutun.
Krema için:
200 gr labne peynir
1 su bardağı şeker
2 adet yumurta
1 paket krema
1 çay bardagı taze sıkılmış turunç suyu
2 çorba kaşığı mısır nişastası
75 gr oda sıcaklığında tereyağ
1 su bardagı yoğurt
1 çay bardağı un
Yapılışı
Hamuru için :
Hamurunu hazırlamak için 23 cm’lik kelepçeli bir kalıbı hafifçe yağlayıp bir kenara ayırın.
Bir rondoda un, şeker ,tuz ve ardından oda sıcaklıgındakı tereyağını ekleyip kıvama gelene kadar karıştırmaya devam edin.
Bir adet yumurtayıda ekledikten sonra hamuru çok fazla yoğurmadan bir top haline getirin ve kalıbın tabanına koyun. Ellerinizle bastırarak tabana ve kenarlara iyice yayın. Cheesecake hamurunun tabanına bir çatalla 8-10 yerinden ufak delikler açıp önceden ısıtılmış fırında 180 derecede 15-20 dakika boyunca pişirin (çatalla delikler açmamızın nedenı hamurumuzun çok falza kabarmasını önlemektir)
Kalıbı fırından çıkartıp soğuduktan sonra dolaba koyun.
Krema için :
Yumurta ve un haricindeki tüm malzeme bir çırpıcı yardımı ile karıştılır. Un ve yumurtalar kırılarak krema kıvamına gelene kadar çırpılır. Dolaptan aldığımız tabanın üzerine dökülür. 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 50-55 dk pişirilir. 50 dk boyunca fırının ağzı açılmamalıdır.
Üzeri için pelte tarifi
Malzemeler :
2,5 su bardağı taze sıkılmış turunç suyu
3 tepeleme tatlı kaşığı mısır nişastası
3 yemek kaşığı turunç. kabuğu rendesi
1 su bardağı toz şeker (damak tadına göre eksiltilip fazlalaştırılabilir)
İnce ince dogranmıs turunç  kabukları
Yapılışı:
1.Turunçları rendeleyelim. Turunçların içini iyice sıkıp sularını çıkarttım.(2,5 su bardağı kadar.)
 Tüm malzemeyi muhallebi kıvamında pişirdim.
5. Ocağın altını kapattıktan sonra bir müddet daha karıştırıp hafif ılındıktan sonra turunç kabuklarının içine dikkatlice boşalttım.
Ertesi gün kelepçeli kalıbından çıkartıp servis tabağına alın ve servis yapın
Afiyet Olsun

19 Nisan 2010 Pazartesi

KEPEK EKMEK UNLU EV EKMEGİ


Hepinıze güzel , mutlu huzurlu ve en önemlisi de saglıklı bir hafta geçirmeniz dileklerimle sözlerime başlamak istiyorum.
Pazar sabahı enerjik bir şekilde uyanınca, Çok önce aldıgım ekmek yapma makinamda ne zamandır aklımda olan ama denemeye bir türlü cesaret edemediğim evde ilk ekmek denememi de gerçekleştirmiş oldum. O kadar da korkulcak birşey yokmuş aslında. Belki ben en basitinden başladım ama tahminimden çok daha kısa sürede yumuşacık, tazecik, sıcacık ve inanılmaz lezzetli ekmekçiklerimiz vardı kahvaltıda.
Evde pişmiş ekmeğin tadını bir kere alınca, bundan sonra değişik denemeler yapmam ise kaçınılmaz sanırım Bu ekmegi blogumun ılk hedıyesı olan Sinangil Un ile yaptım. Hepinize tavsiye ederım.

MALZEMELER:
3 cup 1 su bardağı Sinangil kepek ekmek unu (Ekmek makinasının cup denilen kendi bardağı ile.)
1+1/8 cup bardağı su
2,5 yemek kaşığı eritilmiş tereyağ
1 yemek kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket İnstant Sinangil  maya (Eger ununuz Sinangil Un ıse koymanıza gerek yok)



Yapılışı:
Ilık su ve yağ makinanın haznesine dökülür.
Unu suyun üzerini tamamen kapatacak şekilde konur.
Unun üzerine aralıklı üç oyuk oluşturularak maya, tuz ve şeker ayrı ayrı bu oyuklara yerleştirilir.
Makinananın büyük ekmek ve orta kabuk ayarında makina çalıştırılır.

Ekmek makinasında ekmek yaparken uyguladığım püf noktaları:
Sıvı malzeme mutlaka alta konmalı.
Mayayı şeker, su ve tuzla temas edecek şekli de koymayın.
Makina ikinci yoğurmayı yaptıktan sonra yoğurma aparatını hemen çıkarırsanız ekmek piştikten sonra çıkarma zorluğu çekmez ve ekmeğin altında oyuk oluşmaz.
Ekmeğin piştiğini haber veren sinyalden sonra ekmeği makinada bekletmeden çıkarın ,Piştikten sonra makinada bekleyen ekmeğin kabuğu sertleşir.
Piştikten sonra en az yarım saat bekletirseniz keserken zorlanmassınız.
Afiyet olsun…

17 Nisan 2010 Cumartesi

CEMİLECE SOSLU FIRINDA SOMON BALIGI


Bugün sizlere çok faydalı bir okadarda  lezetli bir balık olan ve bana ait özel bir lezetten bahsedecegim. Somon tarifimden bahsetmeden önce sizlere müthiş faydalarını anlatmak istiyorum. Lütfen sonuna kadar okuyunuz. 
Omega-3’ü almanın en leziz şekli, özellikle somon gibi soğuk denizlerde yetişen yağlı balıklarla zenginleştirilen menüler. Somon balıgı, hem akıl hem de beden sağlığını koruyan ve fazla kilo aldırmayan beslenmede başrollerde.…
Omega-3 yağ asitleri, özellikle beyin, retina ve kalpte yüksek oranlarda bulunuyor. Beynin birçok fonksiyonunda önem taşıyor.
Amerika'da yapılan son araştırmalarda; Omega3, psikiyatrik rejimlerde kullanılmış ve stresse karşı dirençli hale gelen bünyenin ileride oluşabilecek depresyon, intihar eğilimi ve manik depressif dahil bir çok psikolojik rahatsızlığı önlediği belirlenmiş.
Amerikan Kalp Birliği ve Sağlık Enstitüsü, bu yeni araştırmaların sonuçları doğrultusunda, her yetişkinin haftada en az iki kez balık yemesini tavsiye ediyor. Üstelik tavsiye edilen balıklar başta somon olmak üzere, tümü oldukça yağlı diye bilinen türden. Normal insan için Omega3' ün, günde 1,2 gram alınması yeterli iken, melankolik yada hafif depresyondakilerin ise 4-5 gr mutlaka tüketmesi gerekiyor.
Bilim adamlarına göre akıl ve ruh sağlığının merkezi olan beyin, en ufak değişim ve eksiklikten anında etkileniyor. Besin ve mineral değeri düşük, aşırı mayalanmış hamurdan yapılan ekmek, sinir sistemini bozuyor. Buna karşın balık gibi fosforlu gıdalar beyni ışıldatıyor.
Omega-3 yağ asitleri, özellikle beyin, retina ve kalpte yüksek oranlarda bulunuyor. Beynin birçok fonksiyonunda önem taşıyor.
Ancak, her balıkta omega-3 yağ asidi yok, ya da miktarı çok az. Derin ve soğuk denizlerde yaşayan balıklarda daha yüksek. somon uskumru, gibi balıklar omega-3 açısından daha zengin. Lütfen buradaki cümleye çok dikkat edin.Kültür balıklarında omega-3 seviyesi çok düşük. Bu balıklar mısır gibi besinlerle yetiştirildiklerinden yeterli omega-3 yapamıyor.
SOMONUN ÖYKÜSÜ:
Yüksek dağlarda kaynayan ırmakların yataklarına bırakılan yumurtalar burada döllendikten sonra, ortak çıkan yavrular gelişene kadar bu soğuk sularda yaşarlar. Daha sonra aşağılara inip denize açılan somon balıkları iyice olgunlaştıktan sonra koku duyularını kullanarak doğdukları yere yani ırmak yataklarına doğru bir dönüş yolculuğu yaparlar ve neredeyse zıplayarak suyun akışının tersine, yukarıya doğru çıkarlar. Kendi yaşamlarının başladığı yere yeni yaşamlar verecek yumurtaları bıraktıktan sonra somon’un yaşam misyonu biter ama yaşam döngüsü devam eder.
Eskimolar yağı ve kolesterolü bol miktarda tüketmekte ancak kalp problemleri yaşamamaktadırlar. Yanıt balıktaki Omega-3’lerdir. Eskimoların kan örneklerini inceleyen araştırmacılar, batılı insan kanında çok düşük seviyede rastlanan bazı maddelerin, eskimoların kanında çok yüksek oranlarda bulunduğunu saptadı. Bu maddeler, Poliınsatureol (çok doymamış) yağların uzun zinciri Omega-3 grubundan olan EPA ve DHA idi. Daha ileri ki çalışmalar her iki maddenin de özellikle somon ve Ringa gibi yağlı balıklarda bulunduğunu kanıtladı. Araştırmalar ölümlerin %30 oranında azaldığını göstermektedir. Örneğin Japonlar da çok somon yiyor ve kalp hastalığına az yakalanıyorlar ve daha uzun yaşıyorlar.
TÜRKİYE’DE SOMON
Sağlık açısından vazgeçilmez bir gıda olan somon balığını, ülkemizde son iki yıldır bulmak kolaylaştı. Somon balığını taze ve bütün olarak, dilim olarak, fileto ve fümelenmiş olarak marketlerde veya balıkçılarda bulabilmek mümkün. Bütün olarak satılan somon balıkları 4-5 kg. civarında oluyor.
Somon balığının ülkemizde üretimi yok. Soğuk denizleri seven bu balık için Türkiye’nin denizlerinin ısısı uygun değil. Somon balığı taze olarak Norveç firması Hallvard Leröy’den ithal ediliyor. Dünyaca ünlü ve güvenilir bir firma olduğu bilinen Leröy’ün Türkiye’deki ortağı Alarko.
Alarko Leröy (www.alarko-leroy.com.tr) ortaklığında Norveç somonu tüketici ile buluşuyor. Tanşas, Migros, ChampionSa, CarrefourSa, Gima, Kipa, Makro, Metro, Real, IKEA gibi mağaza, yerel marketler ve şarküterilerde ambalajlı ürünler ve taze somon mevcut. Tüm ürünler toptan tüketim için bütün fileto görüntüsü bozulmadan kiloluk ambalajlarda, tüketiciler içinse daha az gramajlı vakumlu ambalajlar şeklinde satışa sunuluyor. Bütün somon balığı, fileto ve steak (biftek) olarak balıkçılarda da satılıyor.
Norveç’ten taze olarak ithal edilen balığın taze raf ömrünü uzatmak için üretici firmanın uyguladığı ‘doğal’ koruyucu işleme yöntemleri var ve bunlar hiçbir suni katkı içermiyor.
Balıklar Norveç’ten 0-4C soğutuculu TIR’lara yüklenerek İstanbul’a geliyorlar ve marketlere dağıtılıyor. Alarko Leröy, taze somon balıklarının raf ömrünün 21 gün olduğunu söylüyor, ama genelde marketlerde balıklar üç günde tükenmiş oluyor.
Omega-3’ü almanın en leziz şekli, özellikle somon gibi soğuk denizlerde yetişen yağlı balıklarla zenginleştirilen menüler.
Bu yararlı bilgilerden sonra hemen tarifime geçmek istiyorum..
MALEMELER:
Limon suyu,
Tuz,
Karabiber,
Defne yapragi,
Bezelye, havuc, patates vs. sebze garnitürü
Zeytinyagı ve
5 adet domates
DOMATES SOSU TARİFİ:
Kabuğu soyulmuş domatesler halka halka doğranır. İçine tuz ve karabiber konup mikrodalga fırında 10 dakika közlenir. Pişen domatesler rondoya alınır. İçine tuz, karabiber ve zeytinyagıda konup çekilir. (İsterseniz hazir domates sosu da kullanabilirsiniz)
Cemilece Sos icin butun malzemeleri karistirin ve  ustunu kapatip en az 3 saat buzdolabinda bekletin.
İnce ince dogranmış sarimsak, limon suyu ,tuz, karabiber, defne yapragi, domates sosu, zeytinyagi, bezelye, havuc, patates vs. sebze garnitürünü  ile somon dilimlerimizi   guzelce bu sosla buladıktan sonra sebzeleri aralarina ve uzerine gezdiriyorum.
Isıya dayanıklı fırın kabınıza tüm somonlarımızı diziyoruz. Ben mikrodalgada kombi2 ayarında (mikrodalga-ızgara )15 dk da pişirdim. Sanıyorum siz normal turbo fırınında 25 yada 30 dakaikada pişirebilirsiniz.
Herkese tavsiye ederim, ben cok seviyorum. İnsallah,   siz de yapar ve çok begenirsiniz, gercekten cok guzel oluyor.
Afiyetle Kalınız.

__________________

15 Nisan 2010 Perşembe

KAZANDİBİ

Sevgıli Lezzetseverler;
Uzun bir zamandır özel istekler almaktayım. Bazı okuyucular sitemde hiç sütlü tatlı tarifi bulamadıklarını ve siteme sütlü tarifler eklememi rica ettikleri için  bugun sütlü tatlılarımın ılk tarifini yani kazandibiyi sizler ile paylaşacagım. Ne mutlu banaki benim eksigim olan sütlü tatlıları  benım tarifim ile yapmak ıstedıklerı ıcın  benden ricada bulundular..
Leziz tariflerde buluşmak dilegiyle.
Afiyetle Kalınız..
Malzemeler:
1 lt süt,
1 su bardağı şeker,
1 su bardağı pirinç unu,
1 paket vanilya,
2-3 kaşık pudra şekeri,
50gr. margarin
Yapılışı:
Geniş bir tencereye bir bardak pirinç ununu eleyin ve 1 su bardagı  şekeri ekleyin. Üzerine 1 lt soğuk sütü ekleyin ve pirinç unu ve şeker eriyene karıştırın. Ateşe koyup muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırarak pişirip ateşten alın. Vanilya ve yağı koyup mikserde 5 dakika çırpın.
Geniş bir fırın tepsisini margarinle hafifçe yağlayın. Pudra şekerini her tarafını kaplayacak şekilde tepsiye eleyin. Muhallebiyi bu tepsiye yayarak dökün. Ocağı orta ateşte açın tepsiyi ateşin üzerinde gezdirin (Böylece kazandibinizin tabanı iyice kızaracak).
İyice soğuduktan sonra rulo şeklinde sardıktan sonra dilimleyip  ve servis tabağına alın.
Afiyet Olsun..

12 Nisan 2010 Pazartesi

İTALYAN SOSLU LOLLOROSSO SALATASI

Sevgili Lezetseverler;
Güzel bır hafta gecırmenız dılekleımle sözlerıme başlamak istiyorum. Bugun sızlere sofralarımızı süslemeye başlayan çok saglıklı ve lezzetlı bır marol çesidinden bahsedecegım.
İtalyan kökenli bir marul çeşidi olan Lollorosso, iç tarafları düz yeşil, kenarları koyu kırmızı ve derin kıvrımlara sahip yapraklardan oluşur. Renkliliği ve güzel şekilli yaprakları sayesinde tabakları süsleyen Lolorosso, çıtır çıtır dokusu ve tatlı marul'u andıran lezzetli ile salataların vazgeçilmezlerinden olmuştur.
İlk olarak Fransa ve İtalyanın Akdeniz kıyılarında üretilen ve tüketilen Lollorosso, son yıllarda dahada yaygınlaşmaya başlamıştır. 10 yıl önce Amerikada sadece ‘healthfood’ (sağlıklı yiyecekler) satan marketlerde bulunan Lollorosso, günümüzde tüm sebze reyonlarını süslemeye başlamakta , seçkin restaurant ve cafelerin menülerini zenginleştirmektedir
İTALYAN SOSLU LOLLOROSSO SALATASI
Malzemeler;
1 paket Chimera Lollorosso marol,
5-6 adet çeri domates,
Maydanoz,
Yeşil sogan,
Kırmızı biber,
Yeşil biber
Sos:
2 yemek kaşıgı elma sirkesi
1 yemek kaşığı limon suyu
1 tatlı kaşığı toz şeker
Yeteri kadar sızma zeytinyağı
1 diş dövülmüş sarmısak 
İnce kıyılmış tatlı kırmızı biber
İnce kıyılmış  taze fesleğen
Hazırlanışı;
Sos malzemesini bir kavanozda karıştırın ve iyice çalkaladıktan sonra bir kaseye koyduğunuz Lollorosso'nun üstüne dökün. Salatayı karıştırarak sosun bütün yapraklara eşit bir şekilde yayılmasını sağlayın. Soslanmış salatayı bir servis tabağına yerleştirip çeri domatesleri üstüne koyarak ser ve peynirleri üstüne serperek fazla bekletmeden servise sunun.

9 Nisan 2010 Cuma

ARAP MEZESİ



Sevgili lezzetsever arkadaşlarım, dostlarım;
Bu gün sizlerle paylaşacagım tarifim, soguk mutfak kursuna katıldıgım zaman sevgili Gizem hocamın ögrettıgı mezelerden biri. Eşimden dolayı yarı Hataylı bir lezzetsever olarak, arap mezelerının ustune meze tanımıyorum. Buyrun afiyet olsun..
MALZEMELER:
4 Adet patlıcan,
2 adet Kırmızı Biber,
4 Diş sarımsak,
2 Yemek kaşıgı tahin,
2 Dal Maydanoz,
Zeytinyagı
YAPILIŞI:
Patlıcanları , biberleri ve sarımsakları fırında közleyiniz. Ve ardından hepsını kıyıp , karıstırınız. İçerisine tahin Tuz ve biraz zeytinyagı ilave edip karıstırdıktan sonra üzerini süsleyerek servıs yapınız.

3 Nisan 2010 Cumartesi

SÜBYE YAHNİSİ


Öncelıkle sübyeyi duymayan arkadaslarım ıcın Sübye hakkında kısa bır bilgi vermek istıyorum. Bu bılgılerın hepsını kaptan olan babamdan ögrendım.
Bir adı da mürekkep balığıdır. Kalamar, Sübye ve Ahtapot aynı familyadan deniz ürünleridir. Rengi kirli sarı, siyah şertleri ile, kahverengine çalar. Şeritler veya halkalar halinde kesilerek mercan, çipura karagöz gibi balıkların avında kullanılır. Eti sert olduğundan iğneden kolay çıkmaz ve balıklar kolaylıkla tutulur.
Kalamar ve Sübye tarzı denız ürünlerini yumusatmak için şu yöntemi deneyebilirsiniz arkadaşlar.
Kalamar veya Sübyeyi doğradıktan sonra üstüne yarım çeyrek çay kaşığı karbonat atın ütüne yarım limon sıkın sonra üstüne maden suyunu dökün öyle bir gün dolapta bekletin yumuşamış olduğunu göreceksiniz.. Derler ya, denizden babam cıksa yerım dıye bende öyleyım ve eger kı tadına bakmadıysanız mutlaka bır gun tadına bakmanızı , denemenızı tavsiye ederim. Sübye yahnisi,  benım en sevdıgım denız ürünlerınden biridir.
Malzemeler
1 kg sübye
Yarım limon
Karbonat
1 şişe Maden suyu
2 adet domates
2 adet soğan
2 adet y. Biber
5 diş sarımsak
2 dal defne yaprağı
Tuz
Karabiber
Arzuya göre acı pul biber
Yapılışı
Sübyeyi haşlayıp dilim dilim doğrayın. Domateslerin kabuklarını soyarak iri iri, soğanları küp küp, biberleri ise halka halka dograyın. Soganları iyice kavurduktan sonra, domates ve biberleri de ekleyip bır ıkı soteledıkten sonra, dilim dilim dogradıgımız sübyelerımızı  ve baharatlarımızı ilave edin. Domatesler suyunu tamamen çekene kadar pişirin. Sıcak sıcak servis yapın.

AFİYET OLSUN...

1 Nisan 2010 Perşembe

FIRINDA ÇUPRA


Denizci toplumlarda balığın iyi şans ve mutluluk getirdiğine inanılır. Balığı tutmak, pişirmek, ikram etmek ve yemek incelik ister. Balık, ızgara, kızartma, buğulama, tuzda pişirme ve haşlama gibi yöntemlerle pişirilmesinin yanı sıra güneşte kurutularak, tütsülenerek ve salamurası yapılarak yenen ender besinlerden biridir.
Her yiğidin balık yiyişi farklıdır. . Limon suyu, protein yapısını etkilediği için balığın rengini değiştirip saydamlığını bozar; bu nedenle her zaman tercih edilmez. . Balık, kendi suyunu salmadan yenmesi gereken bir besindir. İster kızartma, ister buğulama yöntemiyle olsun, en fazla sekiz dakika pişirilmelidir. Aksi takdirde suyuyla birlikte lezzetini de kaybeder. Marine ederken en az yarım saat, en çok altı saat bekletilmelidir.
Balık alırken dikkat edeceğiniz noktaların başında görüntüsü gelir. Taze balığın solungaçları kırmızı, gözleri parlak olur. Taze balığı suya bıraktığınızda dibe çökmez; kuyruğu sert ve derisi gergindir. Elinizi, kafadan kuyruğa doğru sürterek gezdirdiğinizde, pullarının ele gelmemesi gerekir. Balığa bastırdığınızda gövdesinde çukur oluşmaz. Balığın taze olması kadar, temiz ve doğal ortamda yetişmiş olması da önemlidir.Bu bilgilerden hemen sonra tarifime geçmek istiyorum.
Malzemeler,
2 adet deniz çuprası
1/2 adet limon suyu
Defne Yaprağı
1 adet havuç
1 adet sogan
Zeytinyağı
Hazırlanışı,
1. Deniz çupralarını  iyice temizleyiyip,tuzlayın.
2. Balığın her iki yanına çizikler atın.
3. Önce limon suyu sonra da zeytinyağı ile ovun.
4. Karın kısımlarına defne yaprakları koyup en az 1 saat bekletin.
5.Fırın tepsısıne balıgımızı yelestırın. Üzerıne garnitürlerimizi koyun. Ve bıraz zeytınyagı gezdırerek fırında ıstegınıze gore pişirin..
AFİYET OLSUN..





Afiyet Olsun

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...